Özgür basın, sansürsüz medya

24 Temmuz 2021 Saat: 21:09
Gül AKDEMİR

Bu tarih kaç kişiyi ilgilendirir bilmiyorum. Belki bu tarihte seneti/ çeki olan esnaf vardır, ya da borcu harcı olan çiftçi. Belki de kiminin doğum günü veya nikah günüdür. Belki bazıları ilk fabrikasını bugün imalata başlattı. Ne bileyim ağlayan /gülen, ölen, sancı çeken insanlar vardır belki de.. 24 Temmuz bazıları için geçmişin acı -tatlı hatıralarını anımsatıyordur . Tüm bunları bilmiyorum, bilemem. Çünkü kimsenin özel ajandası ilgimi çekmiyor.
Fakat; 24 Temmuz beni, bizleri, Gölge Medya ailesini ilgilendiriyor. Emeğiyle, hakkıyla, alın teri ve onuruyla çalışan bütün gazeteci arkadaşlarımı ilgilendirdiği gibi. Türk basın tarihini incelediğimizde görüyoruz ki 24 Temmuz önemli, bizim sektör için çok önemli , yaygın medya içinse hayati derece de önem arz ediyor.
1861 yılında yayınlanmaya başlanan Tercüman-ı Hakikat , Tercüman-i Ahval Türk basınının çıkış noktası olarak kabul edilir. Osmanlı dönemidir. Sonrasında başta Anadolu basını olmak üzere yaygın basın teknolojik yenilikler hamlesine girer. İstanbul'da Nadir Nadir'in rotatif baskılı Cumhuriyet'i, ardından Sedat Simavi'nin Hürriyet'i, okuyucularla buluşur. Milliyet, Tercüman,Günaydın, Sabah gibi dev isimler katkı sunar basın dünyasına. Ankara'da da Ulus vardır, Yeni gün vardır.
Örneğin ; El dizgiden entertip dizgiye, rotatiften düz ofsete, oradan da web ofsete geçer basın dünyası. Ülkemizde web tekliğiyle basılan ilk yaygın gazetenin Günaydın, megaweb ile (paketleme dahil) basılanın da Sabah olduğu bilinir.
Yerel basına gelince, Gebze'ye.
1978'li yıllarda merhum Hayri Macar'ın Uyanış'ı el dizgili ilk ve tek gazetesiydi Gebze'nin. Haftada bir Salı günleri çıkardı. Duayenimiz Ercan Sarıçam'ın meslekle tanıştığı ilk gazetesi, okulu Uyanış'tır mesela. Devri-i Alem proğramcısı, gazeteci-yazar İsmail Kahraman'ın haftalık yazılar yazdığı ''Salıdan Salıya'' köşesi de Uyanış'ta yer başlamıştır. Hilmi Kurnaz, Şükrü Yüksel, Şükür Beşiroğlu, Murat Yüksel, Murat Çaltepe gibi isimlerin göz açtığı mektepleri yine Uyanış olmuştur.
Elle dizgiden sonra otomatik kurşun dizgili entertip dizgiyi, Gebze basını ilk kez Ercan Sarıçam'la tanışmış, Gebze basınına ilk ofset düz baskı yine Ercan Sarıçam'la kazanılmıştır. (1990-Süper Gebze).. Sonrasında Gebze Basını kendini geliştirmiş ve yenilemiştir.
Gelelim 24 Temmuz'a...
Osmanlı'da hüküm süren sansür işte tam da bu tarihte kaldırılmıştır. Baskı öncesi denetimler, baskı sonrası mahkeme yolları 24 Temmuz'da son bulmuştur bulmasında , bugün için ne söyleyebiliriz o şüpheli. Tamam bugün basın bayramı, aslında özgürlük ve dayanışma günü.
Peki bugün?
Kocaman bir soru işareti.... Basında sansür kaldırılmış olabilir kağıt üzerinde. Hayatın gerçekleri nedir peki?
Mesleğimizin gerçekleri nedir?
Havuzlar, denizler, yoldaşlar, yandaşlar diye bölünen basınımız acaba sansürlü günlere özlem mi duyuyor?
Onları bilmem, ben henüz üç yıldır meslekteyim. Okuduğum, dinlediğim, öğrendiğim bilgilerden yola çıkarak derleme yapmaya çalıştım... Değerlendirme yapacak olursam şunu söyleyebilirim; Sansürün iyisi kötüsü olmaz, iyi ki 24 Temmuz var. Yönetimler değişir, siyaset el değişir, bugün en üstte oturan yarın gider, gitmeyecek tek gerçek basın denilen canlı şahittir.
Siz şahitsiz kalmayın, basınsız olamayın. Unutmayın ki basın sizin nefesiniz, sesiniz, damarlarınızdaki kanınızdır. Hatta basın, her birey için hayatındaki beyaz cennettir.
Onuruyla, gururuyla, boyun eğmeden, el öpmeden, diz çökmeden topluma nefes ve ses olan bütün meslektaşlarımın gününü kutluyorum.

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları