''Toprak, en ciddi kazançtır''

7 Ocak 2021 Saat: 15:04
''Toprak, en ciddi kazançtır''
Gayrimenkul sektörünün ödüllü ismi, Öz-Yap'ın patronu İbrahim Özdemir'le emlak piyasasını ve Pandemi ile gelişen yeni süreci konuştuk:

Dolayısıyla toprak tüm yatırım araçları içerisinde en ciddi anlamda kazanç elde etmeye sebebiyet verecek en güzel yatırım aracıdır.

Ofisimizde çalışan danışman arkadaşlarımızın bazıları kiralama, diğerleri konut satışı ile ilgilenmektedir. Bende RE/MAX’tan itibaren arsa ve araziye yönelik altyapı çalışmaları oluşturduğum için faaliyetlerimi arsa, arazi üzerinden devam ettirmekteyim.

Alıcı veya satıcı bir gayrimenkul şirketiyle hareket etmeye karar aldıysa o gayrimenkul şirketinin, o emlak ofisinin kesinlikle bir kere tescilli olması, yetkilendirilmiş olmasına dikkat etmelerinde fayda var.

Emlak işi de öyle insanlar hasbelkader Ordu’dan emekli oluyorlar, bir işle meşgul olmak istiyor bir emlak ofisi açayım emlak işi yapayım diyor.

Amma velakin bu pandemi ile birlikte insanların özellikle o evde kalma süreçlerinde çok lüks, çok pahalı apartman dairelerinde yaşıyor olsalar dahi evden çıkamadıklarından dolayı işte bahçeli müstakil yapılara, arsalara karşı ilgileri artmış bulunmakta.

Belediye Başkanımız Muzaffer Bıyık Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile uyum içerisinde çalışıyor. Bu dönemde Darıca’ya kazandırmış oldukları bir millet bahçemiz var. Askeriye kışlasını Millet Bahçesi olarak Darıca’da yaşayan vatandaşlara takdim ettiler.

 

Fotoğraf: Gül AKDEMİR

Pandemi ile birlikte  hemen her sektörde köklü değişikler oldu. Sadece insanların yaşam koşulları değişmedi, yaşama dair ne varsa sil baştan yeni bir hayat ve yeni sosyal hayat da başladı. Tüm bu değişikleri en fazla hisseden ve hissettiren sektör ise , hiç şüphesiz gayrimenkul ve inşaat sektörü oldu. İnsanların yaşam alanları, bakış açıları da değişti bunla birlikte.

Peki gayrimenkul , yani emlak piyasası nasıl etkilendi  ve ne gibi yeniliklere gidiliyor. Aslında şöyle sormak daha doğru olur; Pandemi , insanların gayrimenkule bakışında nasıl değişikler getirdi?

Bu ve benzer soruları işin ehline sormak için kapısını çaldık. Emlak piyasasının çok bilinen, oldukça da deneyimli ismi olan İbrahim Özdemir'i konuk ettik sayfalarımıza. Darıca'da on yıldır sektöründe lokomotif olan Öz-Yap Gayrimenkul'ün patronu  İbrahim Özdemir'le emlağa ve kendisine dair herşeyi konuştuk. Özellikle sanayi arsa ve arazileri konusunda uzman olan İbrahim Özdemir, yeni sosyal hayatta vatandaşların müstakil evlere yöneldiğine dikkat çekerek, birbirinden çarpıcı bilgiler aktardı.

Öz-Yap Başkanı Özdemir, emlağa yönelik vatandaşlara da önemli tiyolar verdi. Gayrimenkul piyasasının tanınmış ve saygın ismi İbrahim Özdemir'i daha yakından tanımak, sektörüne dair görüşlerini almak ve okurlarımızı da aydınlatmak için bir araya geldik. Gölge Dergi okurları için değerlendirmeler yapan İbrahim Özdemir'i ve başarılarını konuştuk.

İşte bölgemizin ödüllü gayrimenkulcüsü İbrahim Özdemir ve Öz-Pa Gayrimenkul. Virgülüne dokunmadan buyurun bakalım.

Gölge: İbrahim Özdemir kimdir?

Özdemir: 1976 Darıca doğumluyum. Darıca’da yaklaşık 10 yıldır gayrimenkul sektörü ile uğraşmaktayım. Lise mezunuyum. 3 çocuk babasıyım. Üniversite eczacılık fakültesinde okuyan kızım var. Darıca Fen Lisesi’ne giden oğlum ve 4 buçuk yaşında bir kızım var.

Gölge: 10 yıldır bu sektörde olduğunuzu söylediniz. Onun öncesinde neler yaptınız?

Özdemir: Onun öncesinde bir dönem Gebze Sultanorhan Mahallesi’nde Başar Enerji adı altında Bayman taahhüt şirketim vardı. Bayman bayiliği yapıyordum. Doğalgazın Gebze’ye yeni gelmesiyle birlikte bizde bu tarz bir şirket kurmuştuk. Yaklaşık 3 buçuk yıl bu işle meşgul oldum. Sonrasında piyasadaki rekabet şartlarının olumsuz yönde ilerlemesiyle birlikte o sektörden çıktık.

Gölge: Gayrimenkul sektöründeki yolculuğunuz nasıl başladı?

Özdemir: Benim o dönemde ekonomik anlamda iyi olmadığım bir süreçti. Doğalgaz sektöründen çıkmışız, ciddi kayıplar yaşamışız ekonomik anlamda. Dolayısıyla bir ticari anlamda arayış içerisindeydim. Bu arayış içerisinde bulunduğum süreçte bütün sektörleri, bütün meslekleri inceliyordum. Tabi çevremde gayrimenkul işiyle uğraşan arkadaşlarımla çok fazla ilgileniyordum. Gayrimenkul sektörünün bölgemizde o dönemde iyi olmasından mütevellit ve inşaat sektörünün hızlı bir yapılaşma içerisinde olmasıyla birlikte gayrimenkul sektöründe başarılı olabileceğimizin kararını aldık. Bu kararı almamla birlikte ilk etapta deneyimim, alt yapım olmamasından mütevellit Kocaeli Emlakçılar Derneği ile irtibata geçtim. Bu işi yapmak istediğimi, öğrenmek istediğimi, bunla alakalı bir faaliyetleri olup olmadığını sordum. O dönem Kocaeli Emlakçılar Derneği Başkanı Sn. Albay Hacıoğlu idi. Kendisiyle telefonda görüşmüştük, şuanda da emlakçılar odası başkanıdır. Sağ olsun kendileri o zaman bizi davet ettiler, gidip görüştük. Emlakçılar derneğinin düzenlemiş olduğu eğitimlerine katıldım. Yaklaşık 2 ay boyunca Darıca’da haftanın 3 günü kurslara gittim. Akabinde sertifikayı aldıktan sonra kendime bir ofis mi açayım yoksa kurumsal gayrimenkul firmasında çalışmaya başlayayım mı şeklinde kendimi sorguladım. İlk etapta kendime ofis açmak yerine kurumsal gayrimenkul firmasında çalışmamın daha doğru olduğunu düşündüm. İlk çalışmaya başladığım gayrimenkul firması RE/MAX Uzman'dır. Yaklaşık o firmada 5 yıl çalıştım. O dönem çalışmış olduğum uzman bir ofisti Tamer Balcı’nın kurduğu. O ofiste en uzun çalışan gayrimenkul danışmanı oldum. O dönemde ciddi başarılar elde ettik. Remax'tan ayrıldıktan sonta birlikte danışman olarak çalıştığımız  dostum Sercan Topçu ile birlikte TURYAP Darıca Temsilciliğini açtık. Yaklaşık 4 yıl Turyap'ın Darıca temsilcisiydik. Sonrasında artık kendi ofisimizi açma yönünde kanaat oluşması ile birlikte Darıca’daki şuan var olan yerimizi tuttuk ve yine kurumsal bir marka olan Tur-Yap Gayrimenkul ’ün Darıca temsilciliğini aldım. Yaklaşık 4 yıl o firmayla çalıştım. Akabinde kendimize ait Öz-Yap şirketimizi kurarak kendi ismimizle faaliyetlere devam etmekteyiz.

Gölge: Öz-Yap dendiğinde gayrimenkul sektöründen ziyade inşaat sektörünü çağrıştırıyor. ÖZ-Yap ‘ın açılımı nedir?

Özdemir: Öz ,Özdemir’den geliyor. Yap ’ta orta uzun vadeli inşaat yapma düşüncemiz söz konusu olduğundan dolayı yapı eklemek istedim.

Gölge: Darıca’nın emlak piyasasını masaya yatırdığımız zaman ÖZ-Yap tam nerededir? Kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özdemir: Öz-Yap Gayrimenkul olarak bünyemizde çalışan danışman arkadaşlarımız ile birlikte kolektif bir yönetim sergiliyoruz. Benimle birlikte 5 kişiyiz. Ofisimizde çalışan danışman arkadaşlarımızın bazıları kiralama, diğerleri konut satışı ile ilgilenmektedir. Bende RE/MAX’tan itibaren arsa ve araziye yönelik altyapı çalışmaları oluşturduğum için faaliyetlerimi arsa, arazi üzerinden devam ettirmekteyim. Tabi Darıca’da özellikle imara açılmamış olan bölge mesela Farabi Devlet Hastanesi’nin altındaki zeytinlik alan, ayriyeten Piri Reis mahallesi ve Cami mahallesindeki %10 imarlı zeytinlik alanları üzerinde uzun yıllar çalıştık. Bu bölgede ciddi anlamda araziler gerek yatırımcılara gerek o bölgede yaşam hayali kuran insanlara birçok arsa verdik. Tabi bölge ciddi anlamda nüfus alması ile birlikte ve Darıca’nın toprak yüzölçümünün az olması hasebiyle artık bu tarz arazi taleplerini çevre illerden, Gebze’nin köylerinden temin ederek faaliyetlerimize devam ediyoruz.

Gölge: Diğer gayrimenkul sektörleri arasında Öz-Yap tam olarak nerededir? En iyisiyim diyebilir misiniz?

Özdemir: Darıca-Gebze Bölgesinde gayrimenkul sektöründe uzun yıllardan beri faaliyet gösteren ve bu işte çok başarılı olan arkadaşlarımız var, örnek aldığımız arkadaşlarımızda var tabi. Herkesin kendine göre bir potansiyeli ve iş hacmi var. Dolayısıyla biz bu noktada bir sıralama yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Ama velakin kendimizi arsa, arazi satışlarında iyi bir noktada olduğumuzun farkındayız. Bunu çevremizdeki gerek meslektaşlarımız gerek müşterilerimiz vasıtasıyla da bunu tescilleye biliyoruz.

Gölge: Öz-Yapı’n hedefi nedir?

Özdemir: Bölgemizde gerek konut, gerek arsa-arazi konusunda taleplere cevap verebilmek, ihtiyaçları karşılamak ve mümkün mertebe mesleğimizde en iyi şekilde bayraktarlık yapabilmek. Orta ve uzun vadede inşaatı da düşünmekteyiz. Hatta birkaç tane proje ile ilgileniyoruz. Birkaç arsa üzerinden projelere çalışıyoruz, bununla ilgili görüşmelerimiz var ve arsa tekliflerimiz var onlardan dönüş bekliyoruz.

Gölge: Arsa veya daire alacak yatırımcı ya da yaşayacak olan özellikle bu zorlu süreçte nasıl bir tavsiyede bulunursunuz?

Özdemir: Daireler ile ilgili konuşacak olursak şuan ki süreçte konut kredilerinin yüksek olmasından mütevellit şuan daire satışları yavaşlamış durumda. Artık kış sezonuna giriyor olmamızdan dolayı satışlar düşük. Tabi ki bu durum fırsatları da getiriyor yanı sıra. İhtiyacı olan satma mecburiyetinde olan bir takım üreticiler fiyatlarında ciddi şekilde ıskontolar yapabiliyorlar, buda alıcılara ciddi anlamda avantajlar sağlıyor. Sektörü, projeleri takip eden alıcılar bu bağlamda uygun fiyata konut sahibi olma avantajına sahipler. Onun dışında arsa ve arazi ile ilgili de yatırım noktasında düşünen vatandaşlar için söyleyebileceğim en güzel şeylerden bir tanesi dünyada üretimi olmayan tek şey topraktır. Dolayısıyla toprak tüm yatırım araçları içerisinde en ciddi anlamda kazanç elde etmeye sebebiyet verecek en güzel yatırım aracıdır. Satışlarımızda bugüne kadar yatırımcılarımıza vermiş olduğumuz arazilerde edindiğimiz en güzel deneyimlerden bir tanesidir.

Gölge: Bir gayrimenkulcü olarak alan veya satan vatandaşa tavsiyeleriniz var mıdır? Arsa veya daire satarken neye dikkat ediyorsunuz?

Özdemir: Alıcı veya satıcı bir gayrimenkul şirketiyle hareket etmeye karar aldıysa o gayrimenkul şirketinin, o emlak ofisinin kesinlikle bir kere tescilli olması, yetkilendirilmiş olmasına dikkat etmelerinde fayda var. Bununla alakalı kamuoyunda zaman zaman çok olumsuz şeyler duymaktayız.  Mağduriyet yaşamamaları açısından birlikte çalışmayı düşünmüş olduğu gayrimenkul şirketlerini incelemeyi, geçmişlerini araştırmayı kesinlikle tavsiye ediyorum.

Gölge: Bulunduğunuz sektörün sizi rahatsız eden sorunları nelerdir?

Özdemir: Bizim memleketimizde birçok meslek gruplarına karşı toplumda olumsuz bakış açısı vardır. Bugün avukatlarla da aynı, doktorlarla da ilgili işte müteahhitlerle de ilgili ve emlakçılarla da ilgili tabi ki maalesef olumsuz bakış açıları toplumumuzda var. Bizde zaman zaman bu tarz eleştirilere maruz kalıyoruz. Ben bu tarz bir eleştiri ile karşı karşıya kaldığımda ifade etmiş olduğum tek şey; bu meslek gruplarının hepsi bu toplumun içinden çıkan insanlar. Başka bir gezegenden, başka bir ülkeden gelip burada faaliyet gösteren insanlar değil. Dolayısıyla bu meslek grupları bizim toplumumuzun bir yansımasıdır aslında.  Bunu insanlarımız tanıma yoluyla ayrıştırabilecekler, farkındalığı görebilecekler.

Gölge: Sizin sektöre yeni gelen belgelendirme yasasının avantaj ve dezavantajları nedir?

Özdemir: Bu yetkilendirme olayı ülkemizde bizim son 1 yıldan beri gündeme gelmiş bir konudur. Avrupa’da uzun yıllardan beri uygulanan bir konudur. Avrupa’da her insan her istediği mesleği anında yapabilme şansına sahip değildir. Geçenlerde bir yerde okumuştum yanlış hatırlamıyorsam Almanya’nın genelinde toplamda 75.000 müteahhit olduğu söyleniyor. Bizim ülkemizde mukayese ettiğimizde sadece Marmara bölgesinde o kadar müteahhit vardır. Emlak işi de öyle insanlar hasbelkader Ordu’dan emekli oluyorlar, bir işle meşgul olmak istiyor bir emlak ofisi açayım emlak işi yapayım diyor. Vatandaş fabrikadan emekli oluyor bir işle uğraşmak istiyor birazda param var diyor bir emlak ofisi açıyor. Tabi ki zaman içerisinde bu yetkilendirme ile birlikte devletin bu konuya bakış açısının değişmesi ile birlikte emlakçılığın Avrupa standartlarına yaklaşacağına inanıyorum. Bunun içinde biraz zamana ihtiyacı var.

Gölge: Darıca’da kaç meslektaşınız var?

Özdemir: Tam sayısını bilmemekle birlikte takriben Darıca’da faaliyet gösteren 50’nin üzerinde meslektaşım var.

Gölge: Onlarla ilişkileriniz nasıl paylaşımda bulunuyor musunuz?

Özdemir: Tabi ki bizim işimiz nihayetinde kolektif bir iştir. Meslektaşlarımızla müşteri yürütmemiz gereken bir iş. Çünkü yeri geliyor sizde alıcı olabiliyor, karşı tarafta satıcı olabiliyor ya da tam tersi konular söz konusu olabiliyor. Ancak bilgilerinizi bir araya getirebilerek sonuca varabiliyorsunuz. Tabi ki her ofisle olmamakla birlikte birçok gayrimenkulcü arkadaşlarımızla müşterek işlerimiz oluyor.

Gölge: Neyi dikkate alarak çalışmaya karar veriyorsunuz?

Özdemir: Önceliğimiz dürüstlük. Bilgi paylaşımında bulunduğumuz arkadaşın donanımlı olmasına, gerçekten bilgiye sahip olup olmadığına dikkat ediyoruz. Çünkü maalesef birçok kez geçmişte yaşamış olduğumuz tecrübelerden esinlenerek söylüyorum. Birçok kişinin bilgisinin altının boş olduğunu ve müşterilerimize karşı mahcubiyet yaşamış olmamızdan dolayı mümkün mertebe irdeliyoruz.

Gölge: 10 yıl öncesine gidersek ilk bitirdiğiniz işiniz ve kazancınız nedir?

Özdemir: O benim için hiç unutmadığım bir andır. Emlakçılığa başladığımın daha birinci ayıydı. Ocak ayının ikinci haftası yeni başlamış olmam hasebiyle artı ihtiyaçlar var, para lazım, kendimizi kanıtlamamız lazım ve bir iş yapıp ciddi anlamda motivasyona da ihtiyacım var. Öyle bir dönemde şuan dostum olan Turan Alkan Bey müşteri olarak geldi. Bir daire aradığını söyledi. Turan Alkan kendisi, iyi bir dostluğumuz vardır. O zamanda acemiliğin vermiş olduğu heyecanla kendilerine birkaç daire gösterdim. Göstermiş olduğum dairelerin hiç birini beğenmedi. Kara kara düşünmeye başladım ben bu insana neyi beğendirebilirim, nasıl bir daire alır. Tam manasıyla kendini de ifade etmiyor. Akabinde şuan inşaat aşamasında olan bir projeye götürdüm. Darıca Osmangazi mahallesinde Aşıroğlu caddesinin girişinde FMT inşaatın yapmış olduğu yeni bir yapı vardı. Oraya götürdüm beyefendiyi o projeyi gezmesiyle birlikte eğer anlaşabilirsek buradan daire alabileceğini söyledi. Hatta anlaşırsak 2 tane bile alabileceğini söyledi. Ben müteahhit arkadaşı aradım o esnada orada yoktu. Pendik’te olduğunun söyledi. Bende ciddi bir müşterimiz var eğer ki anlaşabilirsek 2 daire alabileceğini söyledim. Müşteriyi bekletin hemen geliyorum dedi ve kısa bir süre sonra geldiler. Kişi projesini anlattı acemi olmamız hasebiyle projeyi de anlatamadık kendisine yani yüklenici arkadaş kendisi anlatıyor projesini. Akabinde bunlar anlaştılar ve ertesi gün bir kaparolaşmamız söz konusu oldu. Alıcı olan arkadaş müteahhit arkadaşa kaparo verirken eşzamanlı benimde hizmet bedelimi nakit olarak takdim etti. O benim kazanmış olduğum ilk paraydı ve ondan sonra yapmış olduğumuz bir sürü ticaret vardır. Tabi o ticaretlerden çok ciddi hizmet bedelleri almışımdır. Tabi hiç biri aklımda değildir ama o kişi ve o aldığım hizmet bedelini hiçbir şekilde unutamam.

Gölge: Bildiğim kadarıyla sizin sektörde sıkça duyulan ''yamuğa geldim, hizmet bedeli alamadım'' gibi serzenişler oluyor. Sizin böyle bir anınız var mı?

Özdemir: Çok karşılaştığımız bir konu maalesef. Demin ifade ettiğim gibi bizim meslekle alakalı insanlar zaman zaman olumsuz eleştirilerde bulunurlar emlakçılarla ilgili. Lakin bizim toplumumuzda sıkıntı olduğu için bunları yaşadık. Yeri geldi bu sıkıntıyı yaşadığımız sanayici oldu, yeri geldi müteahhit oldu, yeri geldi satıcı oldu. Tabi ki zaman zaman bu sıkıntıyı yaşadık buda tecrübesizliğimizin vermiş olduğu nedenlerden dolayıdır.

Gölge: Peki şuan ki zamanda bu sıkıntıların önüne nasıl geçiyorsunuz?

Özdemir: Sözleşmeli çalışarak bu durumu engellemeye çalışıyoruz. Yani alıcı ve satıcı konusunda kendimizi garantiye alma yönünde hareket edip, tedbirlerimizi alıyoruz.

Gölge: Darıca’nın şehirleşmesini ve belediyenin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Özdemir: Darıca’da doğup büyüdüğüm için 40 yıl önceki zamanını çok iyi hatırlıyorum. Darıca’nın merkezinde hayvancılık yapıldığı günleri hatırlıyorum. Kavalı Cami’nin çevresinde hayvan barınaklarının, ahırlarının olduğu zamanları hatırlıyorum. O günlerle bu günleri mukayese etiğimiz zaman Darıca’nın çok ciddi anlamda gelişme sergilemiş durumda. Darıca tabi bugün İstanbul’un giriş kapısı. Sanayiye hitap eden bir bölge. Aynı zamanda denize kıyısı olması hasebiyle insanların yaşam için tercih etmiş olduğu bir bölge. Bugün Gebze’de birçok tanımış olduğumuz esnaf, ticaret erbabı, ticaret yerleri Gebze’de yaşam için Darıca’yı tercih edenlerdir. Darıca her daim parlayan bir bölge tabi ki yerel siyasetçi büyüklerimiz Darıca’nın gelişmesi daha da güzelleşmesi yönünde ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Özellikle şua ki yeni Belediye Başkanımız Muzaffer Bıyık Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile uyum içerisinde çalışıyor. Bu dönemde Darıca’ya kazandırmış oldukları bir millet bahçemiz var. Askeriye kışlasını Millet Bahçesi olarak Darıca’da yaşayan vatandaşlara takdim ettiler. Özellikle Darıca’ya büyük bir şekilde ivme kazandıran projedir. İstanbul’da birçok tanıdığımız dostumuz geldiklerinde Darıca’nın güzelliklerini kendilerine gezdirerek sunuyoruz. O yüzden hepsine en içten dileklerimle teşekkür ediyorum ve bir takım eksiklikler olmasına rağmen başarılı buluyorum.

Gölge: Bu sektörde tecrübeli biri olarak bu sektörü yapmak isteyenlere ya da yeni başlayacak olanlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Özdemir: Ben bu işte kendimi bulmuş biri olarak hem ekonomik, hem sosyal anlamda ciddi kazançlar elde etmiş olan bir emlakçı olarak konuşacağım. Ben çevremdeki başka işlerle uğraşan birçok arkadaşıma kendi tavsiyelerimle onları yönlendirerek bu sektöre girmelerine vesile oldum. Bunların içerisinde kahvede çay ocağına bakan arkadaşlarımda vardır. Kimileri başkalarının ofiste çalışarak devam ediyor, kimisi kendi ofislerini açarak bu mesleğe devam ediyorlar. Dolayısıyla bu mesleğe başlayacak olan arkadaşlara söyleyebileceğim tek şey; Gayrimenkul dünya var olduğu sürece, yaşam var olduğu süre boyunca insanların her daim kazançlarını taşıyabilecek bir sektör olması hasebiyle gayrimenkul her daim sürdürülebilecek bir meslektir.

Gölge: O kadar kişiye bu mesleği yapabilmesi için vesile oldunuz. Peki, teşekkür eden var mı?

Özdemir: Teşekkür eden vardır muhtemelen. Ama o erdemliği gösteremeyip teşekkür etmeyenlerde tabi ki olmuştur. Ama biz bu işi beklenti doğrultusunda yapmadık. Biz tamamen insanların bu sektörde başarılı olabileceklerini düşünmemiz sebebiyle onlara sadece önayak olduk.

Gölge: Pandemi sürecinden dolayı insanlar toplu konutlardan kaçar oldu. Bu süreç sizi nasıl etkiledi ne tür yansımaları oldu?

Özdemir: Pandemi ülkemizde ki sektörleri nasıl etkilediyse bizi de aynı şekilde etkiledi. Amma velakin bu pandemi ile birlikte insanların özellikle o evde kalma süreçlerinde çok lüks, çok pahalı apartman dairelerinde yaşıyor olsalar dahi evden çıkamadıklarından dolayı işte bahçeli müstakil yapılara, arsalara karşı ilgileri artmış bulunmakta. Şuan günümüzde genel arayışların büyük bir çoğunluğu bunlar oluşturmakta. Mümkün mertebe Darıca rakamsal anlamda belli bir seviyenin yukarısına çıkmasından dolayı tabi buna herkesin bütçesi yeterli olmuyor. Buna da mümkün mertebe Gebze’nin, Derince’nin, Körfez’in köyleri biraz daha açılacak olursak Adapazarı’nın köyleri o bölgelerde temin ettiğimiz yerleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya gayret gösteriyoruz. Bu süreç içerisinde o bölgelerde kendimize de yerler alıyoruz. Tabi bu taleplere cevap vermek amacıyla alıyoruz çünkü istenilen özelliklere sahip yerleri zor buluyoruz. Daha büyük araziler alıp özellikle imarlı arsaları 500’er, 700’er metrekarelik parseller haline getirip müşteri taleplerine bu şekilde cevap veriyoruz.

Gölge: Pandemi bir nevi insanların yaşam standartlarını değiştirmesine sebep oldu diyebiliriz. Sizin düşünceniz nedir?

Özdemir: Tabi ki değiştirdi. Çünkü insanlar bu süreçte eve hapsoldular. Eve hapsolmalarıyla birlikte bir bahçemiz olsaydı gider bahçede otururduk işte toprakla uğraşırdık, ağaçlarımızla uğraşırdık veya 2 tane tavuk koyardık gibi düşünceleri ortaya çıkardı. Şuan bununla alakalı ciddi anlamda insanlar yer ediniyorlar bütçeleri doğrultusunda. Tabi ki pandemi böyle bir ihtiyaç ortaya çıkardı.

Gölge: İbrahim Bey, bize zaman ayırdığınız ve okurlarımızı aydınlattığınız için teşekkür ediyoruz.

 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız