Kaybetme korkusu, insanın en temel duygularından biri olan bağlanma ihtiyacının bir yansımasıdır. Sevdiklerimizi, işimizi, sağlığımızı veya statümüzü kaybetme endişesi, hayat kalitemizi önemli ölçüde etkileyebilir.
Kaybetme Korkusunun Nedenleri Nelerdir ?
Kaybetme korkusunun kökenleri genellikle çocukluk deneyimlerimize, yaşadığımız kayıplara ve kişilik özelliklerimize dayanır. Aşırı koruyucu bir aile ortamında büyümek, yakın birini kaybetmek veya mükemmeliyetçi bir kişilik yapısına sahip olmak bu korkuyu tetikleyebilir.
Kaybetme Korkusu ile Nasıl Baş Edilir ?
Kaybetme Korkusu İlişkileri Olumsuz Etkiliyor !
Bir kişinin partnerine veya diğer sevdiklerine karşı aşırı bağımlı olması kaybetme korkusunu tetikleyebilir. Kaybetme korkusuna sahip olan kişiler ilişkideki dengeyi korumak için aşırı kontrolcü davranışlar sergileyebilir. Bu durum partneri rahatsız ederek anlaşmazlıklara yol açabilir. Kaybetme korkusu olan kişinin psikolojik destek alması sağlıklı bir ilişki kurması ve sürdürebilmesi açısından oldukça önem taşır. Ayrıca sağlıksız ilişkiler kişinin kaybetme korkusunu daha da tetikliyor: Öz saygıyı artırmak ve sağlıklı olmayan ilişkilerden uzak durmak kaybetme korkusuyla etkili bir şekilde başa çıkmanıza olanak tanır.
Kaybetme korkusu, baş edilebilen bir durumdur. Önemli olan, bu korkuyla yüzleşmekten kaçınmak yerine, onunla sağlıklı bir şekilde mücadele etmektir. Terapi sürecinde, kişiye özel olarak geliştirilen tekniklerle, kaybetme korkusunun üstesinden gelmek ve daha mutlu bir hayat sürmek mümkündür.
Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçy