Geçtiğimiz günler tam elli gazeteci, Merkez Sağlık Grup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Höbek ile bir araya geldik. Gebze Gazeteciler Cemiyeti'nin organize ettiği buluşmada; Höbek, sadece kendi gruplarına yönelik değil, Gebze için de tarihi , bir o kadar da önemli olan kararlarını açıkladı.
Dr. Höbek, Merkez Prime Hastanesi ile Merkez Hastanesi'nin birleştirileceğin duyurdu.
Haberi yerel ve ulusal basında okumuşsunuzdur, detaylar Gölge'de de var. Fakat ben konuya daha farklı bir perspektiften bakmak istiyorum. Zira ; kararın tıbbi yönü kadar insanı sorumluluk boyutu da var.
Biraz geriye gidelim , sonra günümüze gelelim ve Höbek'in kararını değerlendireyim.
Bilenler bilir; Hakan Höbek denilince akla ilk gelen elbette hekimliğidir , Gebze'ye kazandırdığı tıbbi yenilik ve yatırımlarıdır. Ancak, o'nun hekimliğiyle beraber beşeri ilişkileri ve sosyal sorumluğa karşı olan duyarlılığı ve de hayırsever kimliği ziyadesiyle ilgi çekip takdir görür.
Merhum Dr. Duru Malyalı'dan sonra Gebze'de ilk özel kliniği kuran olması hasabiyle, o günden bugüne ilçede en çok tanınan ve güvenilen belki de tek sağlık adamıdır. Bundan olsa ki, bölgemizde sağlık sektörüne bir çok yatırım ve yeniliği ilk başlatan, Gebze'ye katma değer kazandıran yine kendisi olmuştur.
Höbek'i ne zaman nasıl tanıdım hatırlayamıyorum. Us'um beni yanıltmasın diye tarih veremeyeceğim , lakin nereden baksanız bir 40 yıla yakın geçmişimiz vardır. Bundan dolayı da, o'nu en iyi tanıyanlardan birisi bu satırların yazarıdır. Hizmetini, katkısını, asabiyetini, yeteneğini, Gebze sevdasını, sağlık tutkusunu , emeklerini, yeniliklerini, felsefesini, inadını , dostluğunu , huyunu suyunu çok iyi bilirim. Belki de bu yüzden bir kahveye gerek kalmadan kırk yıllık dostluğumuz oluşmuştur.
Tıpkı 2002 yılında dönemin başbakanı , günümüzün cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Gebze'nin ilk özel hastanesi , Merkez Hastanesi'ni ilçeye kazandırdığı günkü gurur ve mutluluğuna şahitlik ettiğimiz gibi , her başarısına şahitlik ettik. Sadece ben değil , bütün Gebze şahit oldu. Mesela ; 2020 yılında yine fiziki olarak bölgemizin en büyük özel hastanesi olan Merkez Prime'yı Gebze'ye kazandırdığı gibi.
27 bin metrekarelik alana sahip olan hastane ile ilgili aldıkları kararı, o gün kü toplantımızda Höbek şöyle dile getirmişti ;
''Hastanemizde kalp ameliyatları haricinde tüm ameliyatları yapma teknolojisi ve ekibe sahibiz.Özel hastaneler yönetmenliği 30 Ocak'tan itibaren değişti. İyi de olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz deprem bölgesindeyiz, deprem ülkesiyiz. özellikle Kartalkaya'daki yangın faciasının ardından kontroller arttı ve özel hastanelerinde yangın ve deprem mevzutana uygunluklarına dair denetimler arttı ve bunlara uyulması istendi. Yeni düzenleme ve uygunluk istendi.Yeni mevzuata uygun yangın ve depreme dayanıklılık zorunluluğu getirildi. Bende şöyle bir karar aldım; Merkez Hastanesi ile Merkez Prime'yi birleştirme kararı verdim. Biliyorsunuz Merkez Hastanesi çok emek vererek büyüttüğümüz, benim çocuğum gibiydi. Ama artık 3 bin metrekarelik alanda sağlık hizmeti vermek ve yeni mevzuata uygun deprem güçlendirmesi yapmak ve yangınla ilgili yeni yönetmenliğe göre düzenleme yapmak, ekonomik anlamda böyle yatırım yapmak yerine iki hastaneyi birleştirerek Merkez Prime Hastanesi bünyesinde tek hastane olarak hizmet verme kararı aldık. Bu birleşme ile kadro sayımız yüzde 10 artar yatak sayısı da yüzde 30 artacak. Şu anda 147 yataklı olan hastanemiz bu birleşmenin ardından 167 yatak kapasitesine ulaşarak hizmete vermeye devam edeceğiz.Böylece bölgenin yatak sayısıyla da en güçlü hastanesi olacağız.Onun için Merkez Hastanesi kapanmıyor, Merkez Prime ile birleşiyor. Ve daha da güçlenerek çalışmaya devam edeceğiz. ''
Gelelim değerlendirmeme...
Yani demek istiyor ki Höbek ; Çarşıda bulunan Merkez Hastanesi binasına makyaj yapıp göz boyamaktansa , birleşme daha hayırlıdır. ''
Özeti bu aslında...
Ve doğru bir karar. Dürüstçe alınmış, para kazanma duygusu bir tarafa bırakılmış, hasta ve hasta yakınları düşünülerek alınmış insani bir karar.
Daha da önemlisi ; Sağlıkta sosyal ve toplumsal sorumluluğun önde tutulduğu bir karar. Ticari kaygıların dikkate alınmadığı , sadece Gebzelilerin sağlığına dair alınmış bir karar. İnanıyorum ki, şayet konuya toplumsal sorumluluk güdüsüyle değil de ticari bakılsaydı ; mevcut bina biraz boya badana, azıcık süsleme ile işlevine devam edebilirdi.
İşte bu noktada vicdanı kararından dolayı Dr. Hakan Höbek'i tebrik etmek gerek.