Can sıkıntısına cep telefonu iyi geliyor gibi herkes telefona sarılmış bir şekilde yaşıyorlar. Sosyal medya ya da uygulamalar sayesinde kafa dağıtacaklarını, haliyle de sıkılan canlarının onarılacağını düşünüyorlar. Hâlbuki çok yanılıyorlar. İsterseniz on saat aralıksız telefonla vakit geçirin, bırakınca anlayacaksınız ki canınız hala sıkılıyordur. Bu döngü ile hayatımızı, ömrümüzü harcıyoruz. Çok yazık, bir ömür bu kadar basit harcanmamalı!
Can sıkıntısı insanın eski bir arkadaşıdır, bunu biliyoruz. Bilmeyenler de lütfen arkadaşlarına bildirsinler. Bebek iken bile canımız sıkılınca ağlıyoruz. Büyüyünce can sıkıntısı yaşamayacağımızı zannediyoruz ama bakıyoruz ki daha çok sıkılıyoruz. Tek farkı ağlayamıyoruz. Teknolojiye sarılıyoruz, belki bize yardımcı olur diye. Bu sefer de bağımlı oluyoruz. Bu sefer de bırakınca sıkılıyoruz, elimize alınca da geçici mutlu oluyoruz. Artık tek sıkıntımız can sıkıntısı olmuyor, bir de nur topu gibi bağımlılığımız oluyor.
Can sıkıntısı insanı üzer ama başkaları tarafından sıkıcı olarak anılmamız bizi daha çok üzer. İşin bir de bu boyutu vardır. “Başkalarının gözünde sıkıcı bir insan olma korkusu” berbat bir duygudur. Bir nevi sosyal anksiyete yahut da sosyal fobi olarak yanıtlar, bu durumu bilim insanları.
Bence sıkılmak iyidir. Mucitler ve sanatçılarla yapılan röportajlar da “sıkıntıdan” faydalanmış birçok insanın olduğu ortaya çıkıyor. Bir fikir, bir kitap veya film senaryosu tasarımı öncesinde sıkılmak çokta kötü bir şey değildir aslında.
Sıkıldığımızda, beynimiz zannedilenin aksine pasif bir duruma geçmiyor. Bu beğenmediği durumdan kurtulmanın yollarını arıyor. İnanın bu işi yaparken bile sana çaktırmıyor!
Çok sıkıcı insan nedir, buna cevap vereyim. Çok konuşup karşı tarafı az dinleyenler ya da az konuşup veya hiç konuşmayıp sadece karşı tarafı dinleyenlerdir. Beden dillerine hiç önem vermezler, mizah yönleri kıt, sınırlı bir bakış açısına sahip insanlardır.
Şunu unutmayın, sıkıntıdan çıkan başarılar hep aklınızda olsun. Mizah en büyük ilaçtır, psikolojik olan tüm derdinize devadır. Mizahı hayatınıza her zaman sokunuz. O zaman göreceksiniz ki; oysaki sen sıkıcı değilmişsin de çevren aslında çok sıkıcıymış!