Dünyanın dört bir yanında seçimler, savaşlar, iklim değişikliği, yapay zekâ... Yoksa yanlış mı okudum? Belki de bu saydıklarım sadece kahve falımda çıktı. Zira gündemi takip etmek, sabah kahvesiyle alınan kafein miktarına eşdeğer bir sinir harbi haline geldi.
Mesela geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım, "Seçim anketi yaptırdım, ne dersin?" diye sordu. Ben de dedim ki, "Ne gerek var? Kahve falına baksaydın, daha tutarlı bir sonuç alırdın." Şaka bir yana, artık seçim anketlerinin doğruluk payı, meteoroloji tahminleri kadar güven veriyor. Yani, "Yağmur yağacak" dediklerinde şemsiye açmak yerine, güneş gözlüğü takmak daha mantıklı.
Bir de yapay zekâ furyası var ki, evlere şenlik. Geçenlerde bir haber okudum: "Yapay zekâ ile duygularınızı analiz ediyoruz." Ben de düşündüm ki, "İyi ki bir robot henüz bizim WhatsApp grubundaki mesajları analiz etmiyor. O zaman kesinlikle 'İnsanlık bitmiş' sonucuna varırdı." Arkadaşlar, bir de üstüne küsecek değiliz ya, hislerimizi algoritmalara teslim etmek niye? Makineler bir gün bize kahve hazırlarken duygularımızı karıştırıp, "Bugün acı kahve iç, canım!" diyecekler diye korkuyorum.
Tabii sosyal medya da boş durmuyor. Gündem yaratmaktan gündemi takip etmeye zaman kalmıyor. Twitter'da "TBT" günü bile yerini "Bugün hangi skandal patlak verecek?" gününe bıraktı. Artık insanlar, dünü hatırlamak yerine, bugünün sansasyonunu tartışmayı tercih ediyor. Her yeni hashtag ile bir önceki unutuluyor, tıpkı dün yediğimiz yemeğin ne olduğunu hatırlamamızın zor olduğu gibi.
Gündemi takip etmek artık neredeyse olimpik bir spor haline geldi. Her gün yeni bir 'challenge' çıkıyor karşımıza, ama bunlar spor salonunda yaptığınız türden değil; aksine, zihinsel bir dayanıklılık testi. Dün "buz kovası" vardı, bugün ise "soğuk duşta ayakta kalma" mücadelesi. Yarın ne olacak, bilinmez; belki de "sabaha kadar internetsiz hayatta kalma" meydan okuması gelir, ki buna şimdiden "pes" diyenlerimiz olacaktır.
Bir de teknoloji dünyasında gündem hiç bitmiyor. Her gün yeni bir telefon, yeni bir güncelleme, yeni bir 'bug'... Geçenlerde bir arkadaşım, "Telefonum kendi kendine konuşmaya başladı," dedi. Dedim ki, "O kadar güncelleme yükledin, sonunda telefonun da kendini insan zannetmeye başladı." Bu hızla giderse, bir gün telefonlarımız bize "Bugün neden bu kadar boş boş bakıyorsun?" diye sormaya başlayacak. Belki de yapay zekâ, insanlar üzerindeki etkisini artırıp, bizi sorguya çekecek: "Neden bu kadar çok fotoğraf çekiyorsun? Zaten hiçbirini albümde saklamıyorsun!"
Sonuç olarak, gündem bizi yormaya devam ediyor, ama bir yandan da bol bol malzeme veriyor. Gündemi ciddiye almak yerine, arada bir geri çekilip bu absürtlüklerin tadını çıkarmak en iyisi. Nihayetinde, hayat bir komedi, biz de içinde figüran!