Dosta doğru yazı dizisizimizin bu sayısında yeni bir girişle unutulmayan bazı dostluk ve arkadaşlardan bahsetmeye ve geçmişte iz bırakanlardan kendimden vereceğim örneklerle devam ediyoruz bazı arkadaşlıklar vardır ki zorunlu ayrılıkta olsa o arkadaşlıklar asla unutulmamaktadır en azından benim nezdimde asla unutulmayan bir arkadaşlıktır oda asker arkadaşlığıdır örneğin ben 1978 yılında denizelinin çal ilçesinde jandarma bölük komutanlığında askerliğimi jandarma olarak yaptım burada çok güzel ve çok özel arkadaşlıklarımız vardı değişik bir söylemle de peygamber ocağı dediğimi burada arkadaşlık çok farklı burada adeta birbirimize ana baba oluyor birbirimize destek olup şefkat gösteriyorduk şimdiki gibi askerlik kısa dönem paralı gibi bölümler olmadığı gibi askerlikte 20 aydı tam 16 aylık askerdim izin kullanamıyordum ülke genelinde öylesine büyük boyutlarda sağ sol anarşi olayları vardı ki bundan dolayı da izinler yasaklanmış hatta kullanmadığımız izinler erken terhise yansımıyordu ancak ben 10 gün izin kullandım bu izini kullanmama neden olan bir anımı da aktarmak istiyorum rahmetli
MHP LİDERİ ALPASLAN TÜRKEŞİN Denizli’nin saray köy ilçesindeki mitingine bütün ilçelerden jandarma destek gücü gitmişti ancak gidenler arasında ben yoktum mitingde sağ ve sol guruplar arasında yaşanan olaylar nedeniyle olaylara müdahale eden jandarma erlerinden isim benzerliği ile MEHMET ÇİÇEK isminde bir arkadaşımız ağır yaralanmış bu haberde TV ana haberlerde yayınlanıyor gazetelerin birinci sayfasına taşınıyor o dönem teknoloji yok haberleşeme çok ilkel şartlarda da olsa çok zayıftı evlerde sabit telefon yok PTT ye gidip kayıt veriyor saatlerce telefonunun bağlanmasını bekliyorsun bazen de hiç bağlanamıyordu en hızlı iletişim ağı ise telgraftı oda iki veya üç gün buluyordu isim benzerliğimden dolayı çıkan bu haber ailemde büyük infiale neden olmuş bütün yakınlarımdan durumum hakkında bilgi almak için telgraflar gelmeye başlamıştı bu vesileyle 10 gün mazeret izin kullandım şimdi geldiğimiz bu noktada askerlik adeta tatil beldelerine gitmek gibi yemekleriyle kılık kıyafetiyle iletişimiyle kıyaslanamayacak bir ilerleme olmuştur
Mutlaka herkeste asker arkadaşlığı asker anısı çoktur ancak bizim dönemimiz aşırı olaylar ın olduğu bir dönemdi bu olaylar nedeniyle izinler kaldırılmıştı bu nedenle kimse izin kullanamıyordu bu yüzden o dönem askerlik yapanların anıları hatıraları çok daha fazladır yaşanan olaylar yaşanan hatıralar bir veya iki arkadaş arasındaki bağ daha samimi daha güçlü bir bağ oluyor arkadaşlığı daha üst bir kademeye taşıyor adeta kardeşlik bağları oluşturuyor bu nedenle de terhis olduğunuzda bu arkadaşlık asla unutulmuyor işte bizimde öyle bir güçlü arkadaşlık bağı olan Antalyalı NAZMİ DUYGULU bizim aramızdaki bu derin arkadaşlık bağ halen devam etmektedir ailece de birbirimizi ziyaret ettik diyaloğumuz daha samimi bir şekilde de devam etmektedir bu yazı dizim de sevgili tertibim NAZMİ DUYGULU arkadaşımı torunlarının resmiyle birlikte misafir etmiş oldum.
(Tertibim asker arkadaşım NAZMİ DUGULU sevgili dostum oda benim gibi şimdi torunlarıyla zamanını değerlendiriyor insanların her devresi ayrı bir özellik ayrı bir güzellik taşır ancak bizim gibi dedelerin en güzel çağı torunlarla zaman geçirdiği çağdır bu vesileyle de sevgili tertibimi de anmış oldum ALLAH kendisine sağlık ve sıhhatler versin)
BURADA TEKRAR BAZI ÖRNEK ÖZLÜ SÖZLERDE ALINTILARI YİNE VERMEK İSTEDİM
*Gerçek servet cebin değil, kalbin ve zihnin zenginliğidir.
*Sana nasıl davranmalarını istersen, sen de başkalarına öyle davran. Fakat ilk iyi davranışı sen yap.
*Fakire yardım eden, tanrıya borç para vermiş gibidir.
*İyiler asla düşmansız olmazlar.
*İyilik yapmaya gücün yetmezse, bari kötülük yapma.
*İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü. İki şeyi de unut: yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü.
*Aile, her türlü iyilik ve kötülüğün öğretildiği bir okuldur.
*İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir.
*İnsanın çok önemli iki ruhsal gereksinimi vardır. Bunlardan biri başkalarını bağışlamak, diğeri iyilik yapmaktır.
*İnsanın çok önemli iki ruhsal gereksinimi vardır. Bunlardan biri başkalarını bağışlamak diğeri iyilik yapmaktır.
*Sevgi ve iyilik, hem alanı hem vereni mutlu eder.
*Güzel bir şey, her zaman iyi değildir; ama iyi bir şey her zaman güzeldir.
*İyi olduğunuz için herkesin size adil davranmasını beklemek, vejetaryen olduğunuz için boğanın saldırmayacağını düşünmeye benzer.
Yazı dizisi konseptimize uygun bir şekilde
DOSTLUK VE ARKADAŞLIK ÜZERİNE yazımızın son bölümüne geçersek
İnsanlar arasında iletişim kurmanın bir yolu, arkadaş olmak sonrada bu arkadaşlıkları kalıcı dostluğa dönüştürebilmektir.
Arkadaş olabilmek için karşımızdaki insanı iyi tanımalıdır
insanlar arasında kurulan arkadaşlık bağları dostluk bağına dönüşmesi bir kademe daha ileri taşınır
bir filim şeridi gibi geçmişe dönüp eskileri yokladığımızda bize mazimizi hatırlatan unutulmayan çok sayıda arkadaşımızın olduğunu hatırlarız örneğin eski Mahalle, okul, sınıf, hastane, hapishane ve askerlik arkadaşı gibi çoğunun adını bile unuttuğumuz çok sayıda arkadaşımız mutlaka vardır
Mevlana’ya göre de iyi bir dost; yüreğimize su serpen içimizi rahatlatan bir ilaç gibidir:
"Yarasından taze kan sızan gönül ehline, dostlarının yüzünü görmek merhem gibidir."
Sanal ortamda aranan arkadaşlıklar, dostluklara dönüşemediği için çoğu zaman başlamadan bitiyor.
Özellikle sanal alemde kurulan arkadaşlıklara kanıp, kendini tehlikeli maceraya atan ve sonu hüsranla biten genç kızlarımızın yürek yakan bu maceralarını günlük basından üzülerek zaman zaman okuyor, televizyonlarda izliyoruz.
"Hayatta parayla alınamayacak en değerli şey dosttur."
"İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş olurlar, anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş."
Görülüyor ki arkadaşlıkları sağlam dostluklara dönüştürmek; toplumuzun geleceği açısından da ihmal edilmemesi gerekli bir husustur
Birbirlerine dostluk bağı ile bağlı olan insanların oluşturduğu toplum; kuvvetli esen fırtınalar karşısında bile kolay kolay yıkılmaz.
Her ağlayan güçsüz değildir. Tıpkı her gülenin mutlu olmadığı gibi.
Çirkinlikte güzelliği görünüşle değil akılla ayırt edersin.
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz...
İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur.
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
En büyük emanet sahibi Allah’tır. Kim sevdiklerini Allah’a emanet ederse onları görmeden ölmezmiş. Allah’a emanet ol.
Yazımız bir hafta sizlerle olacak bizimde aklımız, anılarımız hep burada sizlerle kalacaktır. güzel günlerde görüşmek üzere hoşça kalın.