AYILIK BENDE KALSIN

14 Temmuz 2022 Saat: 12:32
Göksel ERKILIÇ

Hayvanlardan sonuna kadar faydalanmamız yetmiyormuş gibi bir de onların yaşam alanlarını kısıtlıyor ve onlara zarar veriyoruz. Belgeselcilerden biraz bahsetmek istiyorum. Baktığımızda adamlar, hayvanları rahatsız etmeyi kendilerine iş edinmiş:

            “Bakın bakın, orangutanlar nasıl çiftleşiyor!”

            Niye bakıyorsunuz, ayıp değil mi? Utanacak yüzleri yok olduğu için devam ediyorlar:

            “Evet, şimdi susuzluğunu gidermek için su kenarına inen bir gergedana yaklaşıyoruz…” Ne biliyorsun hayvanın susadığını, belki göl manzarası için geldi? Hem mademki susadığını, su içeceğini düşünüyorsun, eee o zaman ne diye yaklaşıyorsun?

            “Karıncaların yuvasına ilk kez gizli kamera koyduk…” Ne o, eskiden izin mi alıyordunuz?

            “Evet sevgili izleyenler, gölden çıkardığımız bir timsahın ağzını bantladık ve onu kamyonetimize attık…” İyi halt ettiniz!

            Yıllardır Amerika işsizliğinin olmadığını söylerdi. Bizde de şöyle memurluklar olsa bizim de işsizimiz kalmaz:

            “Çıngıraklı Yılan Uzmanı” Neyinin uzmanısın ki hayvanın? Bırak, sürüne sürüne gitsin işte…

            “Vaşak Hareketlerini İnceleme Komiseri”

            Zaten bizde böyle kadrolar olsa, bir tek komiserle yetinilmez; üç yardımcı komiser, bir baş komiser, hepsinin üstüne de bir amir gerekir…

            “Timsah Sıkıntıları Kontrol Memuru”

            “Ne sıkıntısı olur ki onun? Olsa olsa açtır; atla havuzuna, geçsin!

            İnsanlar nereye yerleşeceklerini şaşırmış durumda. Hayvanların alanlarına yerleşiyorlar; sonra hayvan gelip bakıyor ki, evi-köyü talan edilmiş. N’apsın, saldırganlaşıyor. Sonra da etkisiz hale getiriliyor ama yine de insan kadar insafsızlaşamıyor.

            Bir kadın gördüm televizyonda, bahçesine ve evine giren bir ayıdan dert yanıyordu. Ayı bahçeyi talan etmiş; evine girmiş, oturma odası, yatak odası darmadağın, mutfakta buzdolabında yiyecek kalmamış, çocuk odası da dağılmış. Sadece yatağın üstündeki oyuncak ayıya hiç dokunulmamış, küçük ayı aynen öyle duruyor. Bir de, “Ayı, yavrusunu severken öldürür” derler…

            Ayı, o anda ne düşündü acaba? Bir an durakladı mı? İnsafa mı geldi? “Hadi yine ayılık bende kalsın!” mı dedi?

 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları